16 Ekim 2008 Perşembe

Mehmet Polat Hürriyet Gazetesi Röportajı


Acı Hayat dizisinde Kenan İmirzalıoğlu’nu öldürmeye çalışan Kelaynak lakaplı Bekir Karadağ’ı canlandıran Mehmet Polat, rolünü şu şekilde özetliyor: “İnşallah bu karakter üzerime yapışmaz. Gerçek hayatta dizideki gibi psikopat biri değilim. Hayat gerçekten acı, ama dizideki kadar acı şeyler yaşamadım. Çok sakin, kendi halinde bir insanım. Dizideki gibi bir hayatım olmasını da hiç istemem. Dizide para için her şeyi yapıyorum, ama gerçek hayatta parayla aram iyi değildir. Dizide Sefa Kervancıoğlu’na bağlı çalışıyorum, onun bütün pis işlerini yapıyorum ve adam öldürüyorum.”

Dizide çok kinci birini canlandırıyorsunuz. Peki gerçek hayatta da kinci misiniz?

Evet, dizide çok kinci birini canlandırıyorum. İnşallah bu karakter üzerime yapışmaz. Gerçek hayatta dizideki gibi psikopat biri değilim. Demin de dediğim gibi çok sakin bir yapım vardır.

Rolünüz yüzünden halktan tepki alıyor musunuz?

Genellikle “Çok iyi oynuyorsunuz” diyerek tebrik edenler oluyor. Ama tepki gösterenler de oluyor. Kenan İmirzalıoğlu’nun canlandırdığı Mehmet Kosavalı’ya neden kötü davrandığımı soranlar oluyor. Dizide çok bir sert adamı canlandırıyorum, İstiklal Caddesi’nde yürüdüğüm zaman sert sert bakan çocuklar oluyor. Ama Allah’a şükür çok kötü tepkiler almadım, bundan sonra da alacağımı düşünmüyorum.

Osman Sınav’ın kadrolu oyuncusu oldunuz gibi gözüküyor…

Hayır, olmadım. Ama televizyondan bakıldığı zaman öyle gözüküyor. Osman Ağabey Kurtlar Vadisi’ni çektiği dönemde, dizinin birkaç bölümünde oynadım. Şimdi de Acı Hayat dizisinde oynuyorum. Demek ki Osman Ağabey benim oyunculuğumu seviyor.

Osman Sınav’ın bütün projelerinde neredeyse aynı yüzler var ama…

Bir ekip kurmadık, ama Osman Ağabey’in böyle bir düşüncesi olursa ben çok sevinirim ve onun bütün projelerinde yer almayı seve seve kabul ederim. Aynı yüzler dediniz ya, bu Osman Ağabey’in seçimi ve kim nereye yakışıyorsa onu oynatıyor.

Televizyonlardaki dizi enflasyonu hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bence televizyonlar bu kadar yapboz tahtasına dönmemeli. Rekabeti kısa vadeli düşündükleri için bire iki şeklinde bir metot uyguluyorlar. 35 tane diziye ihtiyaç varken, yetmiş tane dizi yapılıyor. Bunun sebebi de, “Biri tutmazsa diğeri tutar ve rekabette geri kalmam” düşüncesi. Halbuki 35 tane dizi için çaba gösterilse ve ekonomik şartlar buna göre ayarlansa çok daha güzel diziler yapılabilir. Böylece dizilere kalite gelir.

Televizyonun sinema üzerindeki etkileri nelerdir?

Bugün dünyadaki hiçbir filmin bütçesi, televizyon pazarı düşünülmeden yapılmıyor. Hatta öyle ki, ilk başta televizyonlara satışlar yapılıyor. Bu sebeple de sinema ile televizyon dramalarını iç içe düşünmek lazım. Özellikle son yıllarda Türkiye’de dünyada olmadığı kadar sıkı bir televizyon izleyicisi oluştu. Dünyanın hiçbir ülkesinde şifresiz kanallarda Türkiye’deki kadar çok dizi yok. Çünkü Türkiye’deki televizyonların geçim kaynağı reklamlar ve ülkemizdeki insanlar sinemaya gidemedikleri için diziler açık kanallarda yayınlanıyor. Aslında Türk halkı, sinemasever bir halk ve televizyonlar da bunu keşfettiler. Bugün insanlar televizyonlarda film izler gibi dizi film izliyorlar.

Günümüz Türk sineması hakkındaki düşüncelerinize gelirsek…

Son birkaç yıldır Türk sinemasının bir ivme kazandığı görülüyor, ancak o ivme bir türlü yeterli seviyelere gelemiyor. Fakat bu noktadaki enerjisi ve motivasyonu müthiş. Tabii günümüz dünyasındaki başarı ölçüsü, bir ülke sinemasının dünya sinemasının içinde nerede olduğudur. Bu açıdan baktığımızda ülkemiz sineması çok zayıf bir noktada.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

Mehmet Polat'ın Oynadığı Film ve Diziler

2008 - Jack Hunter and the Lost Treasure of Ugarit
2008 - Doludizgin Yıllar
2007 - Dede Korkut Hikayeleri
2005 - Eylül
2005 - Kapıları Açmak
2005 - Acı Hayat
2004 - Uy Başuma Gelenler
2003 - Hayat Bilgisi
2003 - Kurtlar Vadisi
2003 - Melek
2003 - Şıh Senem
2002 - Yarım Elma
2001 - Tatlı Hayat
2000 - Dadı
1997 - Böyle mi Olacaktı